Custom Search
Üyelik Girişi
Site Menüsü
R
OSMANLICA DERSLERİ
Takvim
Site Haritası
Şakir Tarım
denizliogder@hotmail.com
Örnek bir nesil inşa etme fedakârlığı
27/10/2013
HALKIN aşk ve hasret noktasına ulaşan İslâm dinini öğrenme talepleri ve dönemin Millî Eğitim Bakanı Tevfik İleri’nin kararlı ve dirayetli tutumu sonucu, ülkemizde 17 Ekim 1951’de 7 adet İmam Hatip Okulu eğitim ve öğretime başladı. Bu olay, İmam Hatip Okulları’na öğrenci gönderen ailelerden yönetici ve öğretmenlerine, yapılmasına öncülük eden halktan bu okullarda okuyan öğrencilere kadar herkeste büyük bir heyecan dalgası oluşturdu. Her biri ihlâs ve samimiyetle İmam Hatip davası için seferber oldular. Büyük bir fedakârlık yarışı ortaya koydular.
İstanbul İmam Hatip Okulu’nun kurucu müdürü Celâlettin Ökten Hoca, bu okulların idareciliği, hocalığı, öğrencilerle bire bir ilgilenme gibi pek çok konuda örnek bir İmam Hatip nesli oluşması için öncülük yaptı. Bu fedakârlığın derecesini anlatabilmek için Eğitimci ve Tefekkür Adamı Nurettin Topçu Bey’in bir hatırasına yer vermek istiyorum:
“Bir tatil günü İmam Hatip Okulu’na gittiğimde Celâl Hoca’yı tuvalet temizlerken gördüm. ‘Ne yapıyorsun Hoca yahu! Tamam, henüz müstahdemin yok, ama sen koskocaman müdürsün, talebeye yaptır bu işi, gençler yapsın’ dedim.
Hoca, ‘Hayır. Gençler yaptıkları işlerle şahsiyetleri arasında irtibat kurarlar. Onların şahsiyet teşekküllerini tehlikeye atmamalıyız. Yarın, ‘tuvalet temizleyip okudum’ diyerek komplekse düşerler. Onların gürbüz bir fidan gibi yetişmeleri bizim mesuliyetimizin icabıdır. Çare yok; bu işi yapacak eleman temin edilinceye kadar biz yapacağız’ dedi.” (Mustafa Özdamar, Celâl Hoca Kuşağı, İstanbul 1994, sh. 122) 
İlk İmam Hatiplerde hizmet veren kişilerdeki bu muazzam fedakârlığın sebeplerini araştırdım. Bunu, tek parti dönemindeki dine baskının oluşturduğu 27 yıllık mânevî açlık sonrasında oluşan sevinç ve heyecana bağladım.
FEDAKAR KUR’AN AŞIKLARI
Medreselerde eğitim görmüş nice hocaefendi, Osmanlı sonrası oluşan yönetimlerin baskısı yüzünden öğrendiklerini rahatça öğretme fırsatı bulamadılar. Halbuki, “İlmin zekâtı onu bilmeyene öğretmektir.” Bu sebeple, onlar her sıkıntıyı göze alarak sorumluluklarını yerine getirmekten geri durmadılar.
O yıllarda, Said Nursî Van’da Vali Tahir Paşa’nın konağında ikamet ediyordu..Vaktini ilim meclislerinde geçiriyor, halkın saygı ve muhabbetini üzerinde topluyordu. Konakta gazete haberlerini takip ediyor, mütalâlar yapıyordu:
“Bir gün Tahir Paşa Bediüzzzaman’a müthiş bir gazete haberi getirir. Habere göre; İngiltere Sömürgeler Bakanı parlamentoda yaptığı bir konuşmada eline Kur’an’ı alarak parlamenterlere gösterir ve ‘Bu Kur’an Müslümanların elinde kaldıkça biz onlara hakikî hâkim olamayız. Ya Kur’an’ı ortadan kaldırmalıyız veya Müslümanları Kur’an’dan soğutmalıyız’ der. Bu haberden çok müteessir olan Bediüzzaman, ‘Kur’an’ın sönmez ve söndürülemez mânevî bir güneş hükmünde olduğunu ben de bütün dünyaya ispat edeceğim ve göstereceğim’ diyerek ruhundaki Kur’an hizmeti ateşini alevlendirir.” (Bayram Sarıcan, 1930’dan Günümüze Bursa’da Dînî Hayat, haz. M. Öcal, İstanbul, 2003, sh. 88)
Talebeleri son devrin İslâm âlimlerinden Süleyman Hilmi Tunahan’ın İslâm’ı öğretme konusundaki sorumluluk ve azmini şöyle anlatıyorlar:
“Süleyman Hilmi Efendi (k.s), ilk olarak 1930 - 1936 yıllarında, Çatalca’nın Kabakça köyünde kiraladığı çiftlikte, o gün bulabildiği birkaç talebeye dînî dersler vermeye başladı. Bir taraftan talebeleri işçi gibi göstererek okuturken, diğer yandan İstanbul’a amele pazarlarına geliyor, istidatlı gördüklerine; ‘Evlâdım kaç paraya çalışırsın?’ ‘Bir liraya’ ‘Gel ben sana üç lira vereyim. Sen Allah’ın dinini, kitabını öğren. Bu ilimler ortadan kalkmasın’ diyerek talebe topluyor; bulduğu işçilerin maaş veya yevmiyelerini vererek okutuyor. Böylece mücadelede malıyla, canıyla en güzel hizmet örneği veriyordu.” (http//www.tunahan.org)
SIKINTILI YILLAR
Ali Ulvi Kurucu Hoca, 1934 -1935 yıllarında bir camide hoca olarak görev yapan babası ile ilgili olarak yaşadığı bir hatırasını şöyle anlatır: “Bana en çok acı gelen bir hatırayı hâlen unutamam: Bir gün daha gün doğmadan, mahallenin sığırları, inekleri ahırından çıkıp yayılmaya gitmeden, ağnâm yani hayvan vergisi memurları, tahsildar hayvanları saymak için yanında bir polisle gelmiş. Ona göre vergi yazacak. Bu sırada babamdan ders okuyup evlerine dönen birkaç çocuğa rastlamışlar. Çocukların ellerinde Kur’an cüzleri var. ‘Nereden geliyorsunuz?’ ‘Camiden.’ ‘Nerede cami?’ ‘Kim okutuyor?’ ‘Hocanız kim?’ Doğruca camiye gelmişler. Babam onların dış kapıdan girdiklerini görmüş. Babamın birden bire bir atlayışı, bir telâşı, bir koşması var… O hâlin bizde uyandırdığı ürküntüyü, korkuyu ve dehşeti kat’iyyen unutamam… Oturduğu minderden âniden kalktı; ders okuttuğu müezzin mahfilinden fırladı, indi… Mescidin kapısına koştu… Ders verirken görülmeyecek, cürm-ü meşhut halinde yakalanmayacaktı!  Tahsildarla polis ayakkabılarıyla camiye girdiler. Tahsildar, ‘Demek şehrin merkezinde Arap harfleri okutuluyor? İrticai hareket öyle mi? Polis efendi zaptını tut!” (M. Ertuğrul Düzdağ, Üstat Ali Ulvi Kurucu, Hatıralar, İstanbul, 2007, 1. cilt, sh. 77)
Ülkemizde ne ilginç olaylar yaşanmış değil mi? İşte, bu yaşananlar İmam Hatip camiasını gayret ve fedakârlığa sevk etmiş. İslâm’ı öğrenme ve yaşama konusunda oluşan özgürlük ortamını fırsat bilerek ihlâs ve samimiyetle hizmet etmek ihtiyacını hissetmişler. İnsanoğlu, zor elde edilen şeyleri muhafaza etme konusunda daha dikkatli oluyor. Halbuki, maddî ve mânevî sahada bizi yükselten değerler uğrundaki fedakarlığı -ilk İmam Hatip neslinin fedakârlığı misali- her zaman yapmamız gerekmez mi?


3073 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Eğitimin Adı Değil Kendisi “Millî” Olmalı - 30/09/2014
Eğitim kurumlarının başına “millî” kelimesini yerleştirdik ama müfredatında “millî” olduğu konusunda ciddi endişelerimiz var. Her işte hedef önemli!
Öğretmenler günü öyle mi? - 29/11/2012
Eğitimin merkezinde "öğretmen" var. Öğretmen için bir gün tahsis etmek sembolik kalıyor. Çünkü, "öğrenme" eylemi devamlılık gerektiriyor. "Beşikten mezara kadar..."
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam140
Toplam Ziyaret308809
Saat
Önemli Linkler





mebbis
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar35.037435.1778
Euro36.390736.5365
R
site sıralaması
Hava Durumu