ŞUURLU ÖĞRETMENLER DERNEĞİ DENİZLİ ŞUBESİ BASIN AÇIKLAMASI
23.01.2012
ÖZ DEĞERLERİMİZE DÖNMEK ZORUNDAYIZ
Sayın Basın Mensupları
Toplantımızda telim ve terbiye, sosyal, siyasi ve ahlak alanında yaşanan olaylar hakkında görüşlerimizi kamuoyu ile paylaşacağız.
Dünyada ve ülkemizde yaşanan bütün olaylar bir hak batıl mücadelesi çerçevesinde cereyan etmektedir. Bu mücadele İslam ile Irkçı Emperyalizm´in inşa ettiği Batı arasında geçmektedir. Bu mücadele Hilalle Salibin mücadelesidir.
Irkçı Emperyalizm´in, Batının ve İşbirlikçilerinin mücadelelerinde önlerine koydukları hedef bütün insanlığın ifsat edilmesidir. Onun için tarih boyunca kurdukları bütün düzenler ifsat üzerine kurulmuştur.
İslam ve Müslümanların, yani Milli Görüşün verdiği mücadelede gözetilen gaye bütün insanlığın saadetidir.
Bugün Yeni Dünya Düzeni diye ifade edilen düzen bir ifsat düzenidir.
Bu düzenin bize teklif ettiği şey; ya benim kölem olacaksın, ya da öleceksin dayatmasıdır. Bunlar bizimle eşitler olarak, barış içersinde yaşamak istememektedirler.
Onların bize teklif ettikleri dayatmaları kabullenmemiz de mümkün değildir. Biz tarih boyunca hâkimiyet dönemlerimizde, ne Endülüs´te, nede Osmanlı da onlara böyle bir dayatmada bulunmadık.
İnsanlığı ifsat için kullanılan önemli alanlarından birisi de talim ve terbiye alanıdır.
28 Şubat sürecinden sonra işbaşına gelen bütün hükümetler eğitim alanında tahribatı artıracak önemli adımlar atmışlardır.
28 Şubat sürecini uygulayan hükümetlerin eğitimde yaptıkları tahribatlar;
Kesintisiz 8 yıllık zorunlu eğitim bu sürecin bir ürünüdür.
Kur´an eğitimine getirilen yaş sınırlamaları bu dönem de millete dayatılmıştır.
İmam Hatip Okullarının orta kısımları, Kuran kursları bu dönemde kapatılmıştır.
Çoğunluğu İslami mefhumlardan oluşan birçok kelime yasaklanmıştır.
AB dayatmaları istikametinde Eğitim müfredatlarında, yazılan kitaplarda ciddi değişikler yapılmıştır. Bu gidişin sonu yoktur. Aslımıza dönmek mecburiyetindeyiz.
Okullarımız yoğun olarak misyonerlerin faaliyet alanları haline gelmiştir.
Okullarda şiddet, madde bağımlılığı, cinsellik, doğal ahlaka aykırı hareketler artmış, yapılan son bir araştırmaya göre çeteleşme her geçen gün artmaktadır. Çeteler arası kavgalar yüzünden okullar savaş alanı haline gelmiştir.
Karma ve kesintisiz eğitim yüzünden öğrencilerde kişilik bunalımı hastalığı hat safhaya ulaşmıştır.
Kesintisiz eğitimin kademeli hale getirilme çalışmalarını destekliyoruz. Bu çalışmaların şekilde kalmamasını, muhtevada da köklü değişiklerin yapılmasını arzu ediyoruz.
MEB Ilımlı İslam çalışmalarını aleti olmaktan çıkarılmalıdır. Biyoloji kitapları evrim bilimsel bir gerçek kabul edilerek hazırlanmakta, varlıkların Allah tarafından yaratıldığı gerçeği yok sayılmaktadır.
Biz Müslüman toplum olarak çocuklarımızın, iyi ve ahlaklı bir kimse şuurlu bir Müslüman olarak yetişmesi iterken, yürütülmekte olan sistem yavrularımız manevi değerlerimize yabancı, yitik nesiller olarak yetiştirmektedir.
Başörtüsü, ibadet edebilme yasağı devam etmektedir.
Ayrıca okullarda doğru dürüst namaz kılacak yer bile yokken hatta okulda öğrenci ve öğretmenlerin okulun en kuytu ve en rutubetli yerlerinde namaz kılmaları bile olay olabiliyorken, millî Eğitim Bakanlığı’nın okul öncesi ve ilköğretim okullarında Yoga'yı serbest bırakma yönünde aldığı karar tam bir çelişki ürünüdür. Kendi öz değerlerimiz ve inancımız olan İslam’ı yaşamanın önündeki engelleri kaldırma yönünde gayret sarf edilmesi gerekirken Uzakdoğu ve Hint kökenli bir” din” ve felsefi akımın öğretilerinin “barış, kardeşlik, sevgi, huzur” söylemleri ile “yoga” adı altında pazarlanmasına çanak tutulmamalı bu yanlış karar geri çekilmelidir.
Bizim kısa ve öz önerimiz eğitimde köklü bir zihniyet değişikliğine gidilmesidir.
Bize batı ve değerlerinden hayır gelmez.
Her alanda olduğu gibi eğitim alanında da Milli Görüşe dönülmeden iki yakamız bir araya gelmez.
Önerimiz şudur.
Eğitim sistemimiz muhteva olarak İslam dikkate alınarak yeniden yapılandırılmalıdır.
Osmanlıca yeniden ders olarak okutulmalıdır.
Her okula bir mescid açılmalı, Din Kültürü dersleri uygulamalı olarak okutulmalıdır.
Kur´an Kerim ders olarak okutulmalıdır.
Ayrıca okullarda ahlak dersleri yeniden konmalıdır.
İlim dili olarak Latince terk edilmeli, Türkçe ´ye yeniden dönülmelidir.
Karma eğitim yerine alternatifli eğitime geçilmelidir.
Özel İmam Hatip Okulu açmanın önündeki engeller kaldırılmalıdır.
Biz özümüz olan Milli Görüşümüze dönersek o zaman insanlığa önderlik yapar hale geliriz ve zulüm ortadan kalkar.
Halil AKPINAR
Şube Başkanı
Şuurlu Öğretmenler Derneği
Yönetim Kurulu adına