ŞUURLU ÖĞRETMENLER DERNEĞİ DENİZLİ ŞUBESİ BASIN AÇIKLAMASIDIR

 4/12/2012

                     KILIK-KIYAFET YÖNETMELİĞİ “EVET AMA YETERSİZ

            Milli Eğitim Bakanlığının Kasım 2012’de Resi Gazete’de yayınladığı kılık kıyafet yönetmeliği olumludur fakat yeterli değildir.Aceleyle üzerinde fazla düşünülmeden,incelenmeden alınmış bir karardır.Bu yönetmelk camiamızın ve toplumun büyük kesiminin beklentilerine cevap vermemiştir.

            Yayınlanan kılık-kıyafet yönetmeliğinde İmam Hatip Ortaokulu ve liselerindeki kız öğrencilerin tüm derslere serbest kıyafetle girmesine imkan vermiş olması elbette sevindirici bir karardır,ancak diğer ortaokul ve liselerde okuyan kız öğrencilerin sadece seçmeli Kur’an derslerinde başlarını örtebilmeleri ve diğer derslerde “başı açık” ibaresinin konmasını anlamkta zorlanıyoruz.Başörtülü olarak derse girmek imam hatiplerde tüm derslerde serbest  bırakılmışken diğer ortaokul ve liselerde Kur’an dersi dışında yasak olması eşitlik ilkesine aykırıdır.

            12 Eylül darbeci mantığının tek tip adam yetiştirme uygulamasının bir sonucu olan tektip kıyafetin kaldırılmasını Öğder olarak memnuniyetle karşılıyor ve destekliyoruz. Ancak özgürlükleri kısıtlayan başörtüsü yasaklarının da tüm okullardan kaldırılmasını ve öğretmenleri de kapsayacak hale getirilmesini istiyoruz. Karma eğitim zorunluluğunun da son bulmasını, eğitim de artik şekilcilikten vazgeçip öze, materyalizmi terk edip, maneviyatçılığa, Milli Görüşe yönelmemiz gerektiğine inanıyoruz.

            Ülkemizdeki eğitimin muhtevası AB kıstaslarına göre şekillenmiş, programlar, müfredatlar ve ders kitapları AB nin taleplerine göre yazılmaktadır. Okul kitapları yunan mitolojisinin hurafeleriyle tahrif edilmiş Tevrat ve incilin kehanetleriyle doludur. Evrim temel gerçeklilik olarak kabul edilmektedir. Muhteva olarak köklü değişiklikler yapılmadan yeni nesillerin yetiştirilmesinde olumlu sonuç alınamaz. Batinin zulüm, sömürü ve ifsat üzerine bina edilmiş değerleri ile yetişen Allah sevgisinden ve ahiret hesabından, sevgi ve şefkatten yosun insandan ana babaya merhamet, saygi milletine bağlılık beklenemez. Böyle bir talim terbiyeden hayır gelmez. Öğretmenlerimiz bati fikriyatını örgencilerine okutma zulmü ve dayatması ile karşı karşıyadır. Cuma günü ibadet saatinde derse girme zorunluluğunda bırakılan öğretmenlerin ve örgencilerin ibadet hürriyetleri engellenmektedir. Okullarda mescit ihtiyaçtır.

            Anadolunun müslüman çoğunluğunun hak ve hukuku olan başörtüsü meselesi,Cuma izni meselesi,okullarda ibadet yeri sıkıntıları  devam etmekte ve bunları dillendiren öğretmen ve öğrencilere çözüm yolları idarecilerin keyfiyetine ve lütfuna bırakılmaktadır. Bu meseleler pansuman tedbirlerle,gaz alma babında çözüm(süzlük)lerle geçiştirilemez.

            Millet olarak sağlıklı nesiller yetiştirecek sağlam temeller üzerine yeni medeniyetler kurmak için özümüze dönüp İslam a sarılmalıyız. İslamsız eğitim ve öğretim saadet getirmez.

                                                                                                                    Halil AKPINAR

                                                                                                 Öğ-der Denizli Şube Yönetimi Adına