ŞUURLU ÖĞRETMENLER DERNEĞİ          29.09.2014

                                          DENİZLİ ŞUBESİ BASIN AÇIKLAMASI

                              HAÇLI ORDUSUNDA MÜCAHİT OLUNMAZ!

             Tüm dünyada zulmün sembol ülkesi haline gelmiş bulunan, İslam’a ve Müslümanlara karşı apaçık düşmanlığını ortaya koyan ve Haçlı seferi başlatan,bugüne kadar işgal ettiği toprakların tümünde kan ve gözyaşından gayri geriye bir şey bırakmayan ABD’nin bugün Müslümanlara saldırmak için yeni bir bahane bulmuş olması ve bu bahane ile saldırıya geçmesi kabul edilebilir bir durum olamaz.ABD ve işbirlikçilerinden değil Müslümanlardan yana veya herhangi bir mazlum halktan yana tavır geliştirmeleri beklenemez.Bu durum tarihsel gelişim içersinde defalarca görülmüştür.ABD ve işbirlikçilerinin kaygısı ne IŞİD nede zulüm gören insanlardır.Kaygıları kuklalarının sayılarını artırıp,zulümlerini statüko aracılığıyla korumaktır. Emperyalist Batı, barış adına girdiği her yere savaş getirmiştir. Huzur adına girdiği her yere kan ve gözyaşı; özgürlük adına girdiği her coğrafyaya zulüm ve esaret götürmüştür.

            Mevcut duruma gelinceye kadar Türkiye Mısır’da, Gazze olaylarında mazlumun yanında yer alıp zalime de karşı durarak ABD ve işbirlikçilerinin ahlaksız, adaletsiz ve zulüm dolu tutumlarına mesafeli durmuş ve Müslüman ümmetin başta olmak üzere mazlum coğrafyaların güvenini kazanmış, saygınlığını artırmıştır. Bugün de kendisinden beklenen emperyalizmin politikalarına alet olmamak kazandığı saygınlığı korumak olmalıdır. Müslümancı tavır bunu gerektirir.

            ABD ve işbirlikçilerinin Suriye’de gerçekleştirdiği askeri operasyonların olumlu bulunduğunun söylenmesi ayrıca bu konuda hem askeri hem siyasi destek verilebileceğinin belirtilmesini kabul edilebilir bulmuyoruz, kaygılanıyoruz. Söz konusu açıklamaların davranışa dönüşmeden bu tavırdan dönülmesini bekliyoruz. Böyle bir utanç ile yaşamak istemiyoruz.

            Hatırlayınız! Bunlar, bundan 11 yıl önce Irak’ı Saddam gibi bir diktatörden kurtarıp Irak’a demokrasi, Irak halkına özgürlük getirecekti. Tam tersi oldu. Irak üçe bölündü. 1,5-2 milyon insan hayatını kaybetti. 5 milyon insan mülteci hayatı yaşamaya mahkûm edildi. Afganistan’ın refahını yükselteceklerdi. NATO Afganistan’a girdikten sonra yükselen tek şey uyuşturucu üretimindeki artış oldu. Libya’yı Kaddafi’den kurtarıp, Libyalılara demokrasi getireceklerdi. Getirdikleri tek şey kan oldu. Paramparça edilmiş bir Libya oldu. Şimdi de IŞİD bahanesiyle İslam coğrafyasında yeni bir katliama zemin hazırlıyorlar. Daha üç gün önce Amerika ve işbirlikçi yönetimler, IŞİD’i vuruyoruz diye 55 insanı öldürdüler. İçlerinden 8 tanesi hiçbir şeyden haberi olmayan masum bebeklerdi.

            IŞİD bataklıkta üretilmiş bir karabataktır. Bataklık kurutulmadığı takdirde, karabatak gider karabasan gelir. Bu bataklığın bir numaralı müsebbibi ise bizatihi Amerika’nın kendisidir. Ortadoğu’yu kendi menfaatleri doğrultusunda parsellemek ve sömürmek isteyen Haçlı zihniyetidir. Çünkü bu zihniyet bataklıktan beslenmektedir.

            Tüm bu gerçekleri dillendirerek bir kez daha söylüyoruz ki, Türkiye gerekçesi ve bahanesi ne olursa olsun NATO merkezli bir koalisyonda kesinlikle yer alamaz, almamalıdır. Çünkü Amerika ve Batı, koalisyon ortağı değil, ateşin içine sokacağı bir tahta maşa arıyor. Türkiye maşa olmamalıdır, olamaz.

                                                                                                             Halil AKPINAR

                                                                                                                 29.09.2014