Şuurlu Öğretmenler Derneği şube başkanları eğitim toplantısında konuşan Genel Başkanı Hamdi Sürücü milletin güvenliğini sağlaması için kendisine verdiği silahı, milletin temel hak ve hürriyetlerini kaldırmak, hatta öldürmek için kullanan hainleri şiddetle kınadı ve bu hainleri başarısızlığa mahkum eden devlete ve millete teşekkür etti.
Sürücü, "Nereden gelirse gelsin ve kime karşı olursa olsun darbeye karşıyız. Allah bu millete bir daha bu günleri yaşatmasın. Devletimizin ve milletimizin yanındayız" dedi.
ÖĞ-DER’in Şube Başkanları Eğitim Toplantısı’nda konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak ise, 15 Temmuz akşamı yapılan darbe girişimi ve sonrasında yaşananlarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Darbenin başarılı olması halinde Güneydoğu’nun gideceğine dikkat çeken Kamalak, “Eğer darbe başarıya ulaşmış olsaydı Güneydoğu’da PKK ile mücadele eden asker saf dışı olacaktı. Darbeciler gelecekti. Kendilerine destek veren dış güçlerin taleplerini kabul edecekti.” diye konuştu.
Şuurlu Öğretmenler Derneği, şube başkanları için Ankara'da iki günlük eğitim toplantısı düzenledi. Bugün başlayan eğitim toplantısı pazar akşamı bitecek. Konuşmasının başında darbe girişiminde şehit olan asker, polis ve sivil vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyen Hamdi Sürücü darbenin her türlüsüne karşı olduklarını anlatırken, milli görüş teşkilatlarının darbelere en çok maruz kalan ve darbeden en çok mağdur olan kesimler olduğunu söyledi.
Genel Başkanı Hamdi Sürücü milletin güvenliğini sağlaması için kendisine verdiği silahı, milletin temel hak ve hürriyetlerini kaldırmak, hatta öldürmek için kullanan hainleri şiddetle kınadı ve bunları başarısızlığa mahkum eden devlete ve millete teşekkür etti. Sürücü, "Nereden gelirse gelsin ve kime karşı olursa olsun darbeye karşıyız. Allah bu millete bir daha bu günleri yaşatmasın. Devletimizin ve milletimizin yanındayız" dedi.
SALİH NESİLLERİ YETİŞTİRMELİYİZ
ÖĞ-DER Genel Başkanı Hamdi Sürücü, "Milli Görüşçü" bir kuruluş olan Şuurlu Öğretmenler Derneği üyelerinin hayata yön verirken inancını esas alan, inancının adalet ve merhamet temeli üzerinde hayat kurmaya çalışan ve nihayetinde inandığı gibi yaşama mücadelesi veren erler olduğunu söyledi.
Mevcut eğitim sisteminde ciddi sıkıntıların olduğunu dile getiren Hamdi Sürücü bu konuda şunları söyledi: "Tarihimizden bağımızı kopardık, eğitim sistemimizi batılılara düzenlettirdik. Her şeyimizle onlara benzemeyi, onlar gibi yaşamayı marifet bilir hale geldik. Eğitim sistemimiz gençleri eğitmek yerine öğüten bir mekanizmaya dönüşmüştür".
Gerek eğitim ve gerekse diğer alanlarda çeşitli problemlerin olduğunu anlatan Sürücü bütün problemlerin çözümü için salih nesillerin oluşturduğu kamil insanların toplumunu yetiştirmekten başka çare olmadığını söyledi. Sürücü konuşmasını şöyle sürdürdü: Kardeşini düşünen, toplumunu düşünen, bir insanın hayatına verilecek zararı tüm insanlığa verilen bir zarar olarak gören, ümmetin birliğini önemseyen, ahiret hesabını her şeyin üstünde gören insanı yetiştirmeliyiz.
DARBENİN ARKASINDA BÜYÜK İSRAİL PROJESİ VAR
81 ilden gelen eğitimcilere hitabeden SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, darbe girişiminin yakın tarihte planlanan bir şey olmadığını anlattı. Kamalak, şunları kaydetti: “Peki, darbe girişiminin temelinde ne vardır? Bu bir gün içerisinde planlanmış hadise değildir. İçeride piyonları olan dış kaynaklı bir girişimdir. Tarihi sürece baktığımız zaman, dünyanın bir numaralı devleti olan Osmanlı, giderek güç kaybetti. Bu durum bir kısım dostların iştahını kabartmıştır. 1897’de İsviçre’nin Basel kentinde toplanan 150 kişilik Siyonist ekip kongrede, Filistin’de Yahudi devleti kurmak için karar aldı. Orası Arzı Mevuttur. Onların inancına göre, vaat edilmiş topraklardır. Daha sonra Abdülhamit’e gidiyorlar, bir çakıl taşı bile alamayacaklarını anlıyorlar. Daha sonra İslam’ı ortadan kaldırma kararı alıyorlar. İlk etapta Abdülhamit Hanı ortadan kaldırmak için suikast hazırlanıyor. Başarılı olamadılar. Daha sonra İttihat ve Terakki kuruluyor. Abdülhamit Han tahtan indiriliyor ve devlet tecrübesi olmayan İttihat ve Terakki başa geliyor. İlk iş olarak Yahudilere toprak satışı kanunen serbest bırakılıyor.
İşte o plan proje tıkır tıkır işliyor. Neticede 1948 yılında 13 kişilik bir kabile ile İsrail devleti ilan edildi. İsrail devletini ilk tanıyan İslam devleti Türkiye oldu. Kurulmuş olan İsrail devleti küçük İsrail’dir. Onlara göre, İsrail’in vatanı Nil’den Fırat’a kadardır. Bunları bilmeden bugünkü olayları anlamak mümkün değildir.”
DARBE BAŞARILI OLSAYDI GÜNEYDOĞU GİDECEKTİ
Darbenin başarılı olması halinde Güneydoğu’nun elimizden gideceğinin altını çizen Kamalak, “Güneydoğu’da helikopterimizi düşürecek kadar silaha sahipler. Bu silahlar stratejik ortaklarımızdan geliyor. Her şeye rağmen 2015 yılının ikinci yarısından itibaren Güneydoğu’da ‘Ergenekon ve Balyoz’ diye burnu sürtünen askerlerimiz Güneydoğu’da meseleye el koydu. Sözde dostlarımız rahatsız oldu. ‘Terörle mücadeleyi hafifletin’ diye yoğun talepler geldi. Ama silahlı kuvvet buna itibar etmedi.
PKK etkisiz geldik. Eğitim sistemimiz gençleri eğitmek yerine öğüten bir mekanizmaya dönüşmüştür. " Gerek eğitim ve gerekse diğer alanlarda çeşitli problemlerin olduğunu anlatan Sürücü bütün problemlerin çözümü için salih nesillerin oluşturduğu kamil insanların toplumunu yetiştirmekten başka çare olmadığını söyledi. Sürücü konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kardeşini düşünen, toplumunu düşünen, bir insanın hayatına verilecek zararı tüm insanlığa verilen bir zarar olarak gören, ümmetin birliğini önemseyen, ahiret hesabını her şeyin üstünde gören insanı yetiştirmeliyiz."
DARBENİN ARKASINDA BÜYÜK İSRAİL PROJESİ VAR
81 ilden gelen eğitimcilere hitabeden SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, darbe girişiminin yakın tarihte planlanan bir şey olmadığını anlattı. Kamalak, şunları kaydetti: “Peki, darbe girişiminin temelinde ne vardır? Bu bir gün içerisinde planlanmış hadise değildir.
İçeride piyonları olan dış kaynaklı bir girişimdir. Tarihi sürece baktığımız zaman, dünyanın bir numaralı devleti olan Osmanlı, giderek güç kaybetti. Bu durum bir kısım dostların iştahını kabartmıştır. 1897’de İsviçre’nin Basel kentinde toplanan 150 kişilik Siyonist ekip kongrede, Filistin’de Yahudi devleti kurmak için karar aldı.
Orası Arzı Mevuttur. Onların inancına göre, vaat edilmiş topraklardır. Daha sonra Abdülhamit’e gidiyorlar, bir çakıl taşı bile alamayacaklarını anlıyorlar. Daha sonra İslam’ı ortadan kaldırma kararı alıyorlar. İlk etapta Abdülhamit Hanı ortadan kaldırmak için suikast hazırlanıyor. Başarılı olamadılar. Daha sonra İttihat ve Terakki kuruluyor. Abdülhamit Han tahtan indiriliyor ve devlet tecrübesi olmayan İttihat ve Terakki başa geliyor. İlk iş olarak Yahudilere toprak satışı kanunen serbest bırakılıyor.
İşte o plan proje tıkır tıkır işliyor. Neticede 1948 yılında 13 kişilik bir kabile ile İsrail devleti ilan edildi. İsrail devletini ilk tanıyan İslam devleti Türkiye oldu. Kurulmuş olan İsrail devleti küçük İsrail’dir. Onlara göre, İsrail’in vatanı Nil’den Fırat’a kadardır. Bunları bilmeden bugünkü olayları anlamak mümkün değildir.”
DARBE BAŞARILI OLSAYDI GÜNEYDOĞU GİDECEKTİ
Darbenin başarılı olması halinde Güneydoğu’nun elimizden gideceğinin altını çizen Kamalak, “Güneydoğu’da helikopterimizi düşürecek kadar silaha sahipler. Bu silahlar stratejik ortaklarımızdan geliyor. Her şeye rağmen 2015 yılının ikinci yarısından itibaren Güneydoğu’da ‘Ergenekon ve Balyoz’ diye burnu sürtünen askerlerimiz Güneydoğu’da meseleye el koydu.
Sözde dostlarımız rahatsız oldu. ‘Terörle mücadeleyi hafifletin’ diye yoğun talepler geldi. Ama silahlı kuvvet buna itibar etmedi. PKK etkisiz geldik. Eğitim sistemimiz gençleri eğitmek yerine öğüten bir mekanizmaya dönüşmüştür." Gerek eğitim ve gerekse diğer alanlarda çeşitli problemlerin olduğunu anlatan Sürücü bütün problemlerin çözümü için salih nesillerin oluşturduğu kamil insanların toplumunu yetiştirmekten başka çare olmadığını söyledi. Sürücü konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kardeşini düşünen, toplumunu düşünen, bir insanın hayatına verilecek zararı tüm insanlığa verilen bir zarar olarak gören, ümmetin birliğini önemseyen, ahiret hesabını her şeyin üstünde gören insanı yetiştirmeliyiz."