MISIR’DAKİ İDAM KARARLARINI PROTESTO BASIN AÇIKLAMASI
17 HAZİRAN 2015
"Halkın yüzde 52'sinin oyunu alarak Cumhurbaşkanı seçilen ve Mısır'ın seçim kazanmış tek meşru Cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi 3 Temmuz 2013'te askeri darbe ile görevinden indirildi ve cunta yönetimi ele geçirdi. Mısır'ın meşru Cumhurbaşkanı Mursi, askeri güçler tarafından gayri meşru bir şekilde tutuklandı. Aradan geçen zaman içerisinde katliamlar yapıldı.
Meydanlarda iradesine sahip çıkan binlerce Mısırlı şehit edildi. Yetmedi, İhvan-ı Müslimin'in faaliyetleri yasaklandı ve yasa dışı ilan edildi.Darbe suçundan yargılanması gerekenler, Mursi'yi ve cunta karşıtlarını yargılamaya başladı. Dün 16 Haziran itibariyle Mısır'da, Askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Sayın Muhammed Mursi’yle beraber 116 kişiye geçtiğimiz ay verilen idam cezaları onanmıştır.Mısır'daki meşru hükümetin darbe yoluyla iktidardan uzaklaştırılmasına sessiz kalan dünyanın, bugün, yeni katliamlara kapı araladığını, ilkesel temelde kararlı bir duruş sergilemediklerinden darbecilerin zulmü bir adım daha öteye götürmeye çalıştıklarını büyük bir kaygı ile takip ediyoruz. İdam kararları Mısır'daki vahşetin tescilidir.
Alınan bu kararın Mısır’ı bir iç savaşa sürükleme ihtimali de bizi endişelendirmektedir. İşgalci İsrail’e komşu olan ülkelerde yaşanan bu sıkıntılı süreçlerin tek kazananın siyonist İsrail olduğu aşikârdır. ABD ve İsrail ile stratejik müttefik olan ülkelerin yaşanılan süreçle ilgili bir tepki koyamaması ya da ortaya konulan tepkilerin cılız kınamalardan ibaret kalması da bu oyunun bir parçasıdır.
Mısır’da, Suriye’de, Irak’ta, Lübnan’da, Yemen’de, Bangladeş’te, Afganistan’da, Pakistan,Doğu Türkistan’da aynı coğrafyanın insanları arasına kin ve nefret tohumları ekilmektedir. Bazen mezhep farklılıkları, bazen etnik farklılıklar kaşınarak bazen de işbirlikçi iktidarların hukuk dışı uygulamaları ile bu coğrafyada kaos ortamları oluşturulmaktadır. Bütün bu süreç hem İslam ülkelerinin her birinde toplumu bir arada tutan bağları koparmaya hem de İslam ülkelerinin ortak bir anlayış etrafında bir araya gelmelerini sabote etmeye yöneliktir.
Mısır’da yaşanılan sürecin daha da kötüye gitmemesi için bu idam kararlarlarının mutlaka durdurulması gerekir. Ülkemizdeki tepkiler uluslararası platformlara taşınmalıdır. İnsan hak ve özgürlükleri noktasında duyarlılık sahibi uluslararası tüm kuruluşlar bu idam kararlarına karşı en sert tepkiyi göstermelidirler. Uluslararası toplum Mısır’a baskı yapmalıdır. İslam ülkeleri bu kararla ilgili net bir diplomasi izlemelidirler. Göstermelik açıklamalarla ve cılız tepkilerle bir netice alınamayacağı açıktır.
Şuurlu Öğretmenler Derneği olarak biz yeryüzünde ezilen, sömürülen, yoksul ve yoksun bırakılan ve insanlarının oluk oluk kanı akıtılan tüm toplumların bütün bu zulümlere karşı ortak bir irade beyanıyla bir araya gelmesi gerektiğine inanıyoruz. Hakkı üstün tutan bir anlayışla yeni bir dünya kurulmadığı müddetçe bu zulümler engellenemeyecektir. Üç günlük iktidar ve çıkar hesapları ile bu ideali terk etmenin vebalini kimse ödeyemez.
Mısır'da seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve 116 kardeşimize idam cezası verilmesini kınıyor, uluslararası arenayı ve Denizli halkını yargısız infaza karşı ortak bir eylem planı belirlemeye davet ediyoruz. Mısır yargısı şu anda darbeci ve baskıcı yönetime alet olmaktadır. Cunta, dünyanın suskunluğundan cesaret alarak, izzeti tercih edenleri idam etmeye çalışmaktadır. Darbe karşıtlarına idam cezası verildiği bugün adalet ve insanlığın ayaklar altına alınmasıdır. Zulme sessiz kalmayıp meydanları terk etmeyerek, binlerce şehit vererek dünyada eşi benzerine az rastlanan örnek bir direnişe imza atanlar değil, darbeciler yargı önünde hesap vermelidir.. Hepimizin üzerine düşen zalimlerin karşısında ve mazlumların yanında yer alışımızda sahici olmaktır. Denizli halkı olarak Mısır’daki “Müslüman Kardeşler”imizin yanında olduğumuzu haykırıyoruz.
Zafer İnananlarındır ve Zafer Yakındır !
Halil AKPINAR
Şuurlu Öğretmenler Derneği
Denizli Şube Başkanı